DENİZ GEZMİŞ'LER
[size=16]Deniz Gezmiş konusunda ülkemizde fikir ve görüş birliği
yoktur. Bir kısım kimseler onu göklere çıkartırken, bir kısmı da yerin
yedi kat dibine indiriyor. Bendeniz Müslüman bir Türkiyeli olarak Deniz
Gezmiş hakkında şu kanaatlere sahibim. Çok açık ve seçik olması ve
kolay anlaşılması için maddeler halinde yazıyorum:
1. O Marksist-Leninist bir terörist veya savaşçıdır. Ben
bir Müslüman olarak Marksizm-Leninizmin doğru, hak, iyi bir ideoloji
olduğunu kabul edemem. A priori, materyalist ve ateist bir dünya
görüşüdür; a posteriori, bu ideolojinin dünyada yaptığı tahribat
ortadadır, 80-100 milyon insanın ölmesine sebebiyet vermiştir. Bir
yığın faciaya, sefalete, zulme, baskıya yol açmıştır.
2. Deniz Gezmiş ve arkadaşları Türkiye’deki bozuk düzeni
silah kullanarak, terör metoduyla devirip yerine daha bozuk kızıl bir
düzen getirmek istiyordu.
3. Çin-Hindi ülkelerinden Kamboçya’da Pol Pot ve
arkadaşları çete savaşları ile ülkeyi ele geçirdiler. Sonunda büyük bir
facia oldu, halkın üçte ikisini katlettiler. Hem de korkunç bir
şekilde. Bu kadar adamı öldürmeye kurşun yetişmediği için kazmalarla
öldürdüler. Arzu edenler internetten binlerce hatta milyonlarca kaynağa
müracaat edebilir. Hangi ülkede Marksist bir düzen kurulmuşsa
arkasından az veya çok katliam yapılmıştır,
4. Deniz Gezmiş ve arkadaşları Türkiye’nin idaresini
ellerine geçirebilmiş olsaydılar, Müslümanlara büyük baskı yapacakları
belliydi. Çünkü, Marksist-Leninist sistemde “Din, halkın afyonudur”.
5. Amerikan güdüm ve vesayetindeki “Demokrasimsi”
rejimlerde halk yumurta tavukları gibi beslenir ve sömürülür. Marksist
sistemde ise “Et tavukçuluğu” baskındır. 1960’lı, 70’li yıllarda
Müslümanlar “Ehven-i Şerreyn” (iki kötüden daha hafif olanını) kerhen
(istemeyerek) seçmek zorunda kalmışlardır.
6. Deniz Gezmiş ve arkadaşları İsrail’in İstanbul konsolosu Elrom’u kaçırmışlar ve kıtır kıtır keserek öldürmüşlerdir.
7. Suçları sadece bu cinayetten ibaret değildir. Soygunlar, gasplar, silahlı çatışmalar...
8. Birtakım solcu ******çüler Deniz Gezmiş ve
arkadaşlarını demokrat, vatansever, idealist “fidancıklar” olarak
gösteriyor. Realitede ise onlar masum fidancıklar değil, dehşetli
zehirli dikenlere sahip çalılardır. Gezmiş ve arkadaşları neyi yıkmak
istiyorlardı? Kemalizm’i yıkmak istiyorlardı. Bir insan hem samimi
Kemalist, hem Deniz Gezmiş hayranı olabilir mi?
9. Deniz Gezmiş asıldı. Asılmalı mıydı? Bunun
tartışmasını tarihçiler, hukukçular, büyük düşünürler yapabilir.
Asılmadan önce sarıklı bir hoca getirmişler, görüşmeyi kabul etmemiş.
1925’ten sonra Türkiye’de inançlarından, fikirlerinden, görüş ve
tenkitlerinden dolayı hayli insan idam edilmiştir. Deniz Gezmiş’in
asılmasına hayıflananlar, her nedense Müslüman hocaların, şeyhlerin,
vatandaşların asılmasına pek üzülmüş görünmüyorlar... Solcuların, canı
can da Müslümanların patlıcan mı?
10. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra onun uydusu olan
hiçbir ülke ve devlet Marksist rejimi devam ettirmedi. Faraza Deniz
Gezmiş ve ekibi Türkiye’yi ele geçirmiş olsalardı, Sovyetler
Birliği’nin çöküşünden sonra bizdeki Marksist rejim de çökecekti.
(Marksizm’de ısrar eden Küba ve benzeri birkaç marjinal ülke
istisnadır...)
Birilerinin göklere çıkardığı, öbürlerinin cehennemin en
dibine indirdiği Deniz Gezmiş hakkında insaflı, adil, ciddi eserler
yazılmalıdır. O söylenildiği gibi bir aziz midir, yoksa şeytan mıdır?
Gezmiş ve arkadaşları Amerikan emperyalizmine karşıymışlar. Sadece bu iddia, onların aklanıp paklanmasına yeter mi?
Fikirlerin ve görüşlerin çatışmasından hakikat
şimşekleri çakar... Gezmiş ve arkadaşları konusunda TV’lerde
açıkoturumlar tertiplensin, şarlatanlık, demagoji, hokkabazlık
yapılmasın, doğru bilgilerin, belgelerin ışığında konuşulsun ve
isabetli hükümler/yargılar verilsin... Asla peşin fikirli olunmasın.
Benim, bir Müslüman olarak Deniz Gezmiş’i beğenmem,
desteklemem, ona sempati duymam mümkün ve muhtemel bir iş değildir.
Dinimi ve kimliğimi inkâr etmiş olurum.
Ateist, Marksist, materyalist kimseler onu beğenebilirler.
Doğru olan nedir? Ben mi haklıyım, onlar mı? İşte bu,
iki tarafın gerekçelerinden anlaşılır. Gerekçesiz yermeler, mahkûm
etmeler; övmeler, baş tacı etmeler kıymetsizdir.
Deniz ve arkadaşları Türkiye’ye hâkim olsalardı iyi mi,
olurdu, kötü mü? Bu sorunun doğru cevabını bulabilirsek mesele
halledilmiş olur.
Milli Gazete
Mehmet Şevket Eygi
Kendisi Kanlı Pazarın mimarıdır..
[/size]