İŞKENCECİ GÜRUHA ZABITA DA KATILDI

Pendik sahilinde balon satarken zabıta tarafından öldüresiye dövülen seyyar satıcı Yusuf Şirin (53) yediği dayak sonucu böbreğini ve dalağını kaybetti. Kartal Devlet Hastanesi’nde hasar gören böbreği alınan ve 40 gün tedavi gören Şirin yargıya başvurmasına rağmen dayakçı zabıtalar görev başında. Şirin doktor raporuna göre işini yapamayacak. Pendik Belediyesi’ne bağlı sivil giyimli Selahattin, Erdal ve Abdullah isimli zabıtalar 12 Nisan 2008’de seyyar satış yaptığı için yakaladıkları baloncu Yusuf Şirin’i zorla arabaya bindirip götürdükleri belediyeye ait Park ve Bahçeler Müdürlüğü deposunda ellerini ve kollarını bağlayarak öldüresiye dövdüler. 40 gündür Kartal Devlet Hastanesi’nde üroloji bölümünde perişan bir halde yatan Şirin dayak sonucunda bir böbreğini kaybetti ve bir daha çalışamaz raporu aldı.
‘ÖLÜMLE TEHDİT ETTİLER’
Hastanede ziyaret ettiğimiz Yusuf Şirin olay gününü anlattı. Başına geleceklerden habersiz balonlarını satmak için çıktığı evinden Pendik sahilindeki parka giden Şirin, satış yaptığı sırada Pendik Belediyesi’ne bağlı zabıtanın gelmesi üzere mallarına el koymamaları için kaçtığı. Şirin, satış yerine geri dönmek üzereyken daha önce bir kişi olan zabıtanın altı kişiye çıktığını gördüğünde yine kaçmak zorunda kaldığı. Yalova’ya giden araba vapurun önünden balonları söndürüp çantasına koymak için durduğunu söyleyen Şirin, “Malı yere koydum ki bir baktım arkamda bir zabıta var, elimden balonları almak için hamle yaptığında 20 kişi olduklarını gördüm. Ben onlara ‘beni götürün ama balonlarımı almayın’ dedim. O sırada Selahattin isimli sivil zabıta bana ‘seni öldüreceğiz’ dedi. Kimliğimi istediler, sonra da beni yere yatırdılar. Neredeyse öldürüyorlardı” diye anlattı.
Sabahattin, Erdal ve Abdullah isimli sivil zabıtaların kendisini ölümle tehdit ederek cebinden telefonunu ve kazandığı 60 YTL’yi de aldıklarını belirten Şirin, “Abdullah beni yere yatırdı. Üçü tuttu ve zorla zabıta aracına bindirdi. Önden gidiyorduk, 3 araba da bizi arkadan izliyordu. Paralarımı geri vermelerini söyledim. Polisi aramak istediğimi ve belediyenin böyle bir yetkisinin olmadığını belirttim. Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya ile görüşmek istediğimi onlara söylediğimde, onlar bana ‘Polis nedir, belediye başkanı nedir, buralar bizden sorulur’ diye yanıt verdiler” dedi.
EBU GARİB’İ ARATMAYAN İŞKENCE
Şirin, sonradan kendisini Pendik ve Kaynarca arasında bulunan Belediyeye ait Park ve Bahçeler isimli depoya götürdüklerini ifade ederek “Tek bizim arabamız içeri girdi, diğer arabalar dışarıda kaldı. Sabahattin bana tekme tokat girişti. Erdal yüzümü tutup beni boğmaya kalktı. Abdullah da ayaklarımı ve ellerimi bağladı. Üçü birden nedensiz bana vurmaya başladılar. O kadar çok vurdular ki bayılmışım. Beni suyla ve tokatla ayılttıkları zaman her yerim kan içindeydi. Beni tekrar arabaya sokan zabıtalardan polisi aramak için telefonumu istediğimde, beni ‘Ne telefonu, canına mı susadın, eğer polise gidersen evini, çoluk çocuğunu al, Türkiye’den göç et!’ diye tehdit ettiler” diye devam etti. İşkence seansının ardından zabıtaların kendisini oturduğu Pendik’e götürdüklerini anlatan Şirin, “Beni marketin önünde indirdiler, telefonumu ve paramı vermediler, yalnızca balonlarımı geri verip gittiler. Beni bu halde gören sokaktaki bir adam, kolumdan tutup evimin bulunduğu karşı yola geçirdi. Ben yavaş yavaş yürüyerek evime geldiğimde her yerim ağrıyordu. Tuvalete gittiğimde idrarımdan kan geldiğini fark ettim. Benim bu halimi gören oğlum, beni hemen Pendik Devlet Hastanesi’ne götürdü. Orada tahlillerim yapıldıktan sonra beni hemen Kartal Devlet Hastanesi’ne sevk ettiler” dedi.
BAŞKANDAN ZİYARET
Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya’nın kendisini hastanede ziyarete gelmesine rağmen, işkenceci personelini görevde tuttuğunu söyleyen Şirin, Pendik Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ve bu üç şahsın derhal cezalandırılmasını istedi. Ancak zorba zabıtalara verilecek ceza ne olursa olsun Şirin’in sağlığı yerine gelmeyecek ve doktor raporlarına göre o artık çalışamayacak. Belediye zabıtalar hakkında idari soruşturma başlattı.
ZEYNEP KURAY

Birgünden alıntıdır