Ertuğrul Kürkçü (Eski Dev-Genç başkanı)
1968 de Türkiye bütün küreyle birlikte 100 yılın son devrimci dalgasının içinden geçiyordu.Yalnızca üniversite gençliği değil, eş zamanlı olarak fabrika işçileri, işsizler,topraksız ve üretici köylüler de kendi hakları için ayaktaydı.
Halkın belli kesimleri, özellikle üreticiler ve aydınlar devrimci harekete ilgiyle bakıyordu. Ama işçiler ve köylüler için devrimcilik henüz tanışmadıkları bir toplumsal politik pratik olduğundan bu yeni davranışı anlamaya çalışıyorlardı. Toprak ve fabrika işgallerinde, gecekondu direnişlerinde, üretici mitinglerinde aktif olarak yer alan devrimci öğrencilerin en yakın dostlarıydı. Üniversite, sendikaların ve köylülerin uğrak yerleri arasınsaydı.
...
Benim aklımdan çıkmayan olaylardan biri, öğrenciyken çalıştığım Ankara Belediyesi Nazım Plan Bürosu için Ankara da ücra gecekondu semtlerinden birinde anket yaparken yoksul mu yoksul bir yaşlı kadınla aramda geçen diyalog. Kadın benim ne iş yaptığımı sorunca 'öğrenciyim, bu işte geçici olarak çalışıyorum' dedim.'Boykot yapıyon mu?' diye sordu 'yapıyorum' deyince, 'yapın yapın, başlarına yıkın dünyayı' dedi bana.
O zaman mesajımızı duymayan kimse kalmadığına, artık yoksul halkı kazandığımıza kalben inanmış, çok heyecanlanmıştım. Ama 40 yıl sonra öyle görünüyor ki daha yapacak işimiz çok!
Milliyet Pazar gazetesinden alıntıdır