Cigaram elimi yakıyor.
Maltepe'de etrafı karanlığın cüceleriyle çevrilmiş
marş söyleyen iki adalı.
İki adalının marş söyleyişimde silahlar susar.
Maltepenin göbeğini derin bir sessizlik kaplar.
Dalga dalga yayılır,adalıların erkek sesi etrafa.
O anda iki adalının gözünde her şey silinir,
Karanlığın militanları küçülür,küçülür...
Sanki biraz önce atılanlar tomson kurşunları değil,
parmak cücelerin minicik okları.
O an ne binlerce güvenlik kuvveti,ne polis,ne zırhlı
tugay,ne tomson,mitralyöz.
Her şey önemsiz,küçük ve etkisizdir.İki adalı için.
Adalıların korosu karanlık cücelerinde bir panik
yaratır.
Yüzlerinde,ezikliğin,şaşkınlığın biraz da utancın
izleri okunur.
Sanki ilahi bir kuvvet onların ellerini,kollarını
bağlamıştır.Ta ki,iki adalının marşı bitene kadar.
Adalılar sol yumrukları havada,pencerenin önünde
boy hedefi oldukları halde ateş edemezler.
Garip bir andır bu an.
Bu an karanlık cücelerinin,insanlığa dönüş anıdır.
Cüceler konuşmazlar bile bu an.
Büyülenmişlerdir iki adalının havaya kalkmış sol
yumrukları ile.
Ve kaybolup gitmişlerdir ikili koronun nameleri arasında.
Koro susar,büyü bozulur,görevlerini hatırlar cüceler,
Eller tetikte tarrrrr...
Ve Cevahirimi kalbime gömüp dönerim hain hücreme.